Eğer biri bana, “Seni en çok etkileyen şarkıcılar hangileri” sorusunu yöneltseydi ona vereceğim cevabın içinde kesinlikle Maria Farantouri de olurdu. Bu Yunan yorumcuyu ilk olarak çocukluktan gençliğe yeni yeni adım attığım yıllarda dinlemiştim. Zülfü Livaneli’nin şarkılarını Yunanca sözlerle seslendirdiği albümü elime geçmişti. Livaneli’nin müziğini çok sevdiğim için Farantouri’nin o kaydını da merak ve heyecanla dinlemeye başladığımı anımsıyorum. O kadar kendine özgü ve etkileyici bir sesi vardı ki, hayran olmuştum…

Maria Farantouri’nin, 20’nci yüzyılın büyük bestecilerinden Mikis Theodorakis’in en önemli solistlerinden biri olduğunu öğrenmem uzun sürmedi. Akabinde de notalarında Yunanistan’ın kadim seslerini, yaşanmışlıklarını, acılarını, umutlarını taşıyan yüzlerce şarkı onun sesiyle kulağıma dokunup geçti. Tabii ki hafızamda silinmeyen izler bırakarak… “Asma Asmaton”, “To Yelasto Pedi”, “Sto Perigiali” ve diğerleri… Hepsi de Maria Farantouri’nin icrasıyla daha bir anlamlı olan unutulmaz Theodorakis besteleri.

Mikis Theodorakis, 29 Temmuz’da 90’ıncı yaş gününü kutlayacak. Bildiğim kadarıyla artık yurtdışı seyahatine çıkmıyor. O yüzden Türkiye’de orkestrasını yönetirken göremiyoruz onu. Maria Farantouri ise şu an 67 yaşında ve hâlâ o güçlü alto sesiyle şarkı söylemeye devam ediyor. 2 Ağustos Pazar akşamı da İstanbul’daki Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde, Theodorakis’in 90’ıncı doğum yıldönümü dolayısıyla düzenlenen konserde dinleyeceğiz usta şarkıcıyı. Konser repertuarı çoğunlukla Theodorakis bestelerinden oluşmakla birlikte Yunanistan’ın diğer önemli kompozitörleri Manos Hacıdakis, Eleni Karaindrou, Manos Loizos ve Vassilis Tsitsanis’in eserlerini de yorumlayacak Farantouri.

Farantouri, uzun müzik hayatı boyunca biraz evvel bahsi geçen bestecilerin pek çok parçasına hayat verdi. Ancak hiçbiri onun sanat yaşamında Mikis Theodorakis kadar önemli olmadı.

Farantouri, pek çok usta şarkıcı gibi henüz küçük bir çocukken müzik konusunda ne kadar yetenekli olduğunu göstermişti. İlk gençlik yıllarında, Atina’da “Yunan Müziği Dostları Derneği”nin korosuna katıldı. Burada müzik alanında kendini geliştirdi ve pek çok önemli isimle çalıştı. Mikis Theodorakis, Maria Farantouri’yi ilk olarak 1963 senesinde bu koronun konserinde dinledi. Genç şarkıcı, Theodorakis’in bir şarkısını tek başına seslendiriyordu. Besteci, o sıralar 16 yaşında olan Farantouri’nin sesinden o kadar etkilendi ki, konserden sonra yanına gidip “Sen benim bestelerimi söylemek için doğmuşsun” dedi. İşte o andan sonra birlikte çalışmaya başladılar. Farantouri, bir müddet sonra Theodorakis konserlerinin vazgeçilmezlerinden oldu. Besteci, 60’lı yılların sonunda Farantouri için şarkılar da besteledi. Önce “Asma Asmaton” sonra da altı şarkı daha geldi.

Özlem Ertan’ın Yazısının tamamını okumak için