Karakomik Filmler’in karakteri Ayzek’in hayatını konu alan “Do Not Disturb”, Cem Yılmaz Sineması’ nın ağır psikolojik tahlilleri içinde barındıran farklı bir çalışması olarak Netflix’te yayınlandı. Ahsen Eroğlu, Celal Kadri Kınoğlu, Nilperi Şahinkaya, Bülent Şakrak ve Zafer Algöz’den oluşan oyuncu kadrosu ile tam olarak hayal kırıklığı yaratan yapımın fazlaca aceleye getirilerek sinemaya aktarıldığı ortada. Cem Yılmaz’ ın tüm filmlerinin eleştirisini yazan bir eleştirmen olarak, Do Not Disturb için olumsuz anlamda yazılacak çokça cümle var.
Öncelikle film Ayzek’ in gemiden ayrıldıktan sonra işsiz kalması, evine kapanması, Korona ile iyice yalnızlaşması ve kişisel gelişim videolarına saldığı merakı göstererek olaylara giriş yapıyor. Annesi ile birlikte iyice yalnızlığa gömülen Ayzek’in Komodor Otel’de gece müdürü olarak iş bulması ve akabinde gelişen olaylar zinciri filmin asıl merkezi oluyor. Peki nedir bu olaylar? Kimliksiz bir adamın otele gelişi… Korona ile müzik kariyerine nokta koyan bir profesörün hezeyanları… Annesinin baskısı ile, otelde çalışan Suhal’e duyulan ilgi… Nöbetçi eczacı Saniye’nin çılgın görüntüsü… Peri adlı kişisel gelişim uzmanı kadının hayaleti… Ve bir türlü sonu gelmeyen filmin tuhaf görüntüsü…
Film, Cem Yılmaz’ ın bugüne dek yazdığı ve çektiği en zayıf senaryo. Ayzek’ in psikolojik olarak travması ilaç üzerinden aktarılırken, buna şizofreni dersek doğru olur, otelde kalan karakterlerin konuyla bütünlüğü hiç olmuyor. Profesörün toplumdan kopuk aydın görüntüsü ile kimliksiz bir adamın kadın cinayetine giden tuhaf öyküsü filmin en abartılı bölümleri. Tek bir ilacını almadığı için dünyanın en büyük krizini geçiren Ayzek’ in şizofreni atakları olmuyor olmuyor olmuyor. Yeşil reçeteli bir ilacı bir kez almayınca böylesi bir krize girmek, filmin gerçeklikle koptuğu en büyük an. Tüm bunların yanında karakterlerin Ayzek ile kurdukları duygusal ve sosyal bağ hiç oturmamış. Olaylar ve karakterler arası katarsis neredeyse hiç yok. Filmin konudan konuya ani geçişleri ciddi biçimde insanı yoruyor.
Nilperi Şahinkaya’ nın oyunculuk bağlamında biraz karakter çalışması şart. Erşan Kuneri serisinde izlediğimiz oyunculuğun aynısını ortaya koyuyor. Kendisini geliştirmeli. Konuşma biçimi, üslubu, rol analizi son derece kötü! Celal Kadri ve Bülent Şakrak ‘karakter oyuncusu’ özelliğini çok iyi konuşturan iki isim. Film bu oyuncuların sırtında kendisine yer ediniyor. Saniye’de Özge Özberk’in abartılı eczacı görüntüsüne yazılacak cümle bulamadım. Suhal’de Ahsen Eroğlu belkide filmin en kötü karakterini canlandırdı. Oyuncunun mimiğini göremedik. Cem Yılmaz, Ayzek’ in cahil, psikolojik rahatsız ruh yapısını ortaya koyarken filmi kurtarmak için adeta çırpınıyor, ama pek başarılı olamıyor.
“Do Not Disturb” için yazdığım cümlelere Cem Yılmaz gönül koymasın sakın. Aceleye getirdiği senaryosu gereksiz meselelere fazlaca takıntılı halde duruyor. Cem Yılmaz’a iki çift söz edip eleştiriyi tamamlayayım; şu kişisel gelişimciler ile yaşam koçlarıyla arasındaki meseleyi bir an önce halletsin ve sinemaya geri dönsün!
yasam.kaya@gmail.com
