HBO Max’in (eski adıyla Max) yeni Türk orijinal yapımı “Jasmine”, 12 Aralık 2025’te yayınlanan ilk bölümüyle dijital platformlarda hızla gündeme oturan bir psikolojik dram-gerilim. Yönetmen ve senaristlerden biri olan Cem Özüduru’nun imzasını taşıyan dizi, ölümcül bir kalp hastalığıyla boğuşan genç kadın Yasemin’in (lakabı Jasmine) hikayesini merkeze alıyor. Yasemin, nakil listesine girebilmek ve hayatta kalabilmek için para biriktirmek amacıyla escortluk yaparak zengin müşterilerle ilişkiye giriyor. Bu karanlık dünyada ona en yakın kişi, saplantılı bir bağlılık gösteren üvey kardeşi Tufan. Tufan, eski bir jokey olarak at yarışlarında şansını deniyor, borçlar biriktiriyor ve Yasemin’in hayatını kontrol etme çabasıyla adeta bir koruyucu-kontrolcü figüre dönüşüyor. İkili, fakirlikten lüksün ikiyüzlü dünyasına geçiş yaparken, Yasemin’in zengin bir çifle yaşadığı üçlü deneyim gibi sahneler diziye BluTV’nin eski provokatif yapımı “Çıplak”ı anımsatan bir cesaret katıyor.
Konu, basit bir hastalık dramından çok daha derinlere iniyor. Yasemin, nakil için gereken bağlantıları ve parayı elde etmek amacıyla karanlık ağlara bulaşıyor: Zengin sanat galerisi sahipleriyle ilişkiler kuruyor, OnlyFans gibi platformlara yönelme hayali kuruyor (ama Tufan buna karşı çıkıyor). En çarpıcı ve rahatsız edici unsur ise Yasemin’in hastanede yaşlı bir hastanın bakımını üstlenerek, gizlice onun ölümünü beklemesi ve kalbini nakil için hedeflemesi. Bu, diziyi etik sınırları zorlayan bir hayatta kalma hikayesinden, manipülasyon ve ahlaki çöküşün sorgulanmasına dönüştürüyor. Sevgi ile saplantı arasındaki ince çizgi, kardeşlik bağımlılığıyla ensestvari gerilimlere evriliyor. İlk bölümde Yasemin’in bir müşterisiyle ters giden bir buluşma, Tufan’ın at yarışı borçları ve ikilinin duygusal- fiziksel yakınlığı, izleyiciyi hemen hikayenin girdabına çekiyor. Dizi, “Hayatta kalmak için ne kadar ileri gidilebilir?” sorusunu acımasızca soruyor ve izleyiciyi rahatsız etmekten çekinmiyor.
Oyunculuklar, dizinin en güçlü yanı. Başroldeki Reyhan Asena Keskinci, Yasemin karakterinde muazzam bir performans sergiliyor. Çocuk yıldız kökenli Keskinci (Bez Bebek’ten hatırlanan), burada olgun bir kırılganlık ve kararlılık dengesi kuruyor. Yasemin’in hem mağdur hem manipülatif yönlerini, yakın planlarda gözlerindeki o çaresiz hırsla inanılmaz doğal yansıtıyor. Erotik sahnelerde cesur ve rahatsız edici bir gerçekçilik var; bu sahneler şok için değil, karakterin çaresizliğini vurgulamak için kullanılmış. Keskinci’nin performansı, dizinin psikolojik derinliğini taşıyan omurga – izleyiciyi Yasemin’e hem acımaya hem de yargılamaya zorluyor. Burak Can Aras ise Tufan rolünde adeta parlıyor. Saplantılı kardeş figürünü, sevgi dolu koruyucudan tehditkar kontrolcüye evrilen bir yoğunlukla oynuyor. Mimikleri, bakışları ve fiziksel duruşuyla rahatsız edici bir gerilim yaratıyor; Tufan’ın eski jokey geçmişini yansıtan huzursuz enerjisi, karakteri unutulmaz kılıyor. Yan rollerde Önder Selen gibi tecrübeli isimler derinlik katarken, Aziz Caner İnan ve Dilara Melami gibi oyuncular zengin çevrelerin ikiyüzlülüğünü etkili bir şekilde tamamlıyor. Genel olarak kadro, uluslararası HBO standartlarında doğal ve etkileyici.
Yönetmen Cem Özüduru (aynı zamanda senarist Ozan Ağaç ile birlikte), diziye karanlık ve boğucu bir atmosfer kazandırmış. İstanbul’un gri sokakları, hastane koridorları ve lüks mekan kontrastı, görsel olarak hikayeyi güçlendiriyor. Yakın plan çekimler psikolojik gerilimi artırıyor, ışık ve gölge oyunları saplantı temasını vurguluyor. Özüduru’nun önceki işleri (kısa filmler, Börü gibi projelerde editörlük) göz önüne alındığında, burada daha iddialı bir üslup var: Yavaş tempo ilk bölümde karakter inşasını ön plana çıkarıyor, ama erotik ve gerilim sahnelerinde ritim hızlanıyor. Eleştiri olarak, bazı sahnelerin (özellikle cinsellik içerenler) şok değeri için biraz abartılı hissettirilebileceğini söyleyebilirim – hikaye bazen bu unsurların gölgesinde kalma riski taşıyor. Ancak genel olarak, Özüduru tabu kıran cesaretiyle Türk dizilerinde nadir görülen bir olgunluk yakalamış; BluTV kökenli TN Yapım’ın provokatif geleneğini HBO kalitesine taşımış.
“Jasmine”, Türk dijital içeriklerinde sınırları zorlayan nadir yapımlardan biri. Cinsellik, fuhuş, organ nakli etik sorunları, aile içi saplantı gibi konuları açıkça işleyerek izleyiciyi konfor alanından çıkarıyor. İlk bölüm itibarıyla sürükleyici ve düşündürücü; eğer psikolojik gerilim seviyorsanız, kaçırmayın. HBO Max’in yerli yatırımlarının en iddialılarından biri olarak, uluslararası dikkat çekme potansiyeli yüksek. Ancak hassas izleyiciler için uyarı: Rahatsız edici sahneler bol.
yasam.kaya@gmail.com
