Yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun’un dünya prömiyerini 75. Venedik Film Festivali’nde yapan “Anons” filmi, festivalin uluslararası yarışma bölümü Orizzonti bölümü jürisi tarafından Jüri Özel Ödülü’ne ödülüne layık görüldü.
Mahmut Fazıl Coşkun’un yönetmen koltuğunda oturduğu “Anons”, dünya prömiyerini 75. Venedik Uluslararası Film Festivali’nde gerçekleştirdi. Festivalin uluslararası yarışma bölümü Orizzonti’de yarışan “Anons”, 8 Eylül 2018 Cumartesi akşamı gerçekleşen kapanış töreninde ünlü Yunan yapımcı Athina Rachel Tsangari başkanlığındaki jüri tarafından Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.
Absürt mizahı ve başarılı sinema diliyle dikkatleri çeken “Anons”, festival kapsamında ilk olarak İtalyan Ulusal Gazeteciler Birliği ve Venedik Güzel Sanatlar Akademisi tarafından verilen “En İyi Akdeniz Filmi” ödülünü kazanmıştı.
“Uzak İhtimal” ve “Yozgat Blues” filmlerinin ödüllü yönetmeni Mahmut Fazıl Coşkun’un üçüncü uzun metraj filmi “Anons”, 60’lı yıllarda ordudan tasfiye edilmiş dört eski askerin bir gece boyunca süren sıra dışı yolculuğunu anlatıyor. Filmin başrollerini Ali Seçkiner Alıcı, Tarhan Karagöz, Murat Kılıç ve Şencan Güleryüz paylaşıyor.
Filmotto’nun yapımını üstlendiği “Anons” filmi, BKM (Türkiye) ve Chouchkov Brothers (Bulgaristan) ortak yapımı olarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün ve Bulgar Film Merkezi’nin destekleriyle hayata geçirildi. Yapımcılığını Halil Kardaş ve Tarık Tufan’ın yaptığı filmin ortak yapımcılığını ise Borislav Chouchkov, Viktor Chouchkov ve Georgi Abrashev üstleniyor.
Gelecek aylarda Türkiye’de vizyona girecek olan “Anons”, öte yandan festival yolculuğuna da devam edecek.
ANONS HAKKINDA
1963 yılı, Mayıs ayının son günleri… Teğmen Şinasi, Binbaşı Kemal, Binbaşı Rıfat ve Albay Reha aynı gece Ankara’da başlayacak olan askeri darbenin İstanbul ayağında, darbe bildirisini İstanbul Radyosu’ndan anons etmeyi planlamaktadır. Yeterince güçlü ve etkili yapılan bir anons sonucunda darbenin başarılı olacağından ve halk desteğini arkalarına alacaklarından emindirler. Fakat hiçbir şey bekledikleri gibi gitmeyecektir. Her şeyin planlama ve askeri güçle çözülebileceğine inanan bu dört asker, kendilerini başkalarının adına karar verebilecek konumda hissetmişlerdir. Fakat onları yenilgiye uğratan şey sivil hayatın görünmez gücüdür.