Taylan Kardeşler’in dizi yönetmenliği deneyimlerinden uzun bir süre sonra sinema sektörüne yeniden dalış yaptıkları Berkun Oya imzalı ‘Azizler’ ilk sahnesinden son sahnesine kadar bayat esprilerin havada uçuştuğu, belli başlı filmlerin algı biçimlerinin birleşiminden oluşan duruşuyla, çokta umursanacak bir yapım olmadığını kanıtlıyor. Bundan önce eleştirdiğim Berkun Oya eserlerinde olduğu gibi, yine konunun biçimsel anlamda oturmadığı, görsel boyutta sorunların karşımıza çıktığı bir bütünsellikle karşı karşıyayız. Berkun Oya, yazdığı tiyatro ve sinema konularında parça parça ilerleyerek, her bir karakter üzerinden ‘giriş-gelişme-sonuç’ biçemi oluşturuyor; oluşturuyor oluşturmasına, ama böyle yapınca ortada göze çarpan bir eser bulmak güçleşiyor. ‘Azizler’ işte tam bu noktada yazarın diğer eserlerini aratmayacak düzeyde kötü şekilde yazılmış!
İçimdeki Ses filminin devam filmi şeklinde başlayan film, bio’sunda yazan ‘komedi’ olgusunun dışında, tamamen ‘dram’ ögelerini içinde barındıran yapıya sahip. Filmin ilk dakikasında ‘kara komedi mi?’ sorusunu kendime sorduğum andan itibaren, olayların bırakın ‘kara komedi’yi, ‘beyaz komedi’ olma durumu bile ortadan kayboluyor. Taylan Kardeşler’in ve Berkun Oya’nın Hollywood’ un belleklerde kalan filmlerinden kolaj yaparak konuya zenginlik katma çabası havada kalmış. Mary and Max filmini anımsatan Haluk Bilginer ve eski eş konuşmaları seyirciyi duygusal trajediye boğarken, Öner Erkan’ ın sahneleri ise Bunny and Bull filminin çakma duruşunu resmetmiş. Bir yanda trajedi, bir yanda tek mekan komedisi yaratma duygusu, bir tarafta psikopatlık düzeyinde yalnızlık problemleri, karı-koca kavgaları, çocukların duygusal/psikopatolojik çığlıkları filmi bütünüyle çorbaya dönüştürmüş.
Reha Erdem’ in on beş sene önce çektiği ‘Korkuyorum Anne’ filminde takıntılı bir aile üzerinden komediye çarpıcı biçimde ulaşılırken, ‘Azizler filminde komediye zorlaya zorlaya ulaşamamaktan öteye giden bir durum yok. Filmdeki katharsis öylesine kötü ki anlatamam. Kafede sürekli kendisini tekrarlayarak bekleyen kadın, yalnız hayatlarında iyiden iyiye çıldırma noktasına gelen iş yeri çalışanları, tuhaf davranışlar sergileyen müşteriler… filmi boğdukça boğmuş, iyice anlamsız hale getirmiş. Haluk Bilginer’ in (Cevdet) Binnur Kaya ile (Kamuran) olan sahneleri filmdeki tek izlenir kare olurken, Engin Günaydın’ ın (Aziz) başrolde daha iyi yapımları hak ettiğini görüyoruz. İlker Aksum, Bergüzar Korel, Halit Ergenç, Okan Yalabık, Fatih Artman filmde şöyle bir görünüp kaybolurken, bizler de anlamlaştıramadığımız konunun içinde kaybolup gittik.
Başarısız ‘Azizler’ filmi için 10 üzerinden 3 puan verebiliyorum. 3 puanı sadece ama sadece Haluk Bilginer ve Binnur Kaya sahnelerine verdiğimi özellikle belirtmeliyim!
yasam.kaya@gmail.com