Cannes Film Festivali’nde “The French Dispatch” filmini beraber izlediğim Hollywood’un dahi yönetmeni Wes Anderson, 2023 yılında biz sinema yazarlarını şaşırtan bir yapıtla karşımıza çıktı. Yazar-yönetmen Roald Dahl’ın hikayesinden 39 dakikalık uyarlama “The Wonderful Story of Henry Sugar” da kendi kapris duygusu için yumuşak bir çıkış yolu bulan yönetmen, kesinlikle kafasında Oscar adaylığı bulunuyor ve bu yolda giderken ödüllere aç Netflix’te bunu finanse etmek için doğru hamleyi yapıyor. 20 Eylül’de ABD’ de, 27 Eylül’de ise Netflix’de vizyona giren “The Wonderful Story of Henry Sugar – Şeker Henry’nin İnanılmaz Öyküsü”, biraz Godard biraz Christopher Nolan tadında ve fantastik teatral havasıyla Oscar 2024’ ün ‘en iyi kısa film’ ödülünü alacak, şimdiden buradan duyurayım. Kesinlikle dünya sinema tarihine girecek bir kısa filmle karşı karşıyayız.
Anderson daha önce 2009’da animasyonlu “Fantastic Mr. Fox”la Dahl’a hafif bir dokunuş yapmıştı. “Henry Sugar”ı ise art arda üç kısa kısa film izleyecek: “The Swan”, “The Rat Catcher” ve “Poison, Her biri 17 dakika süren, bir repertuar topluluğu anlamına gelen bir oyuncu grubuyla gerçekleşecek olan bu filmler, bu izlediğimiz filmin gölgesinde kalır mı, bilemem? Filmde Benedict Cumberbatch, Ralph Fiennes, Ben Kingsley ve Dev Patel oyunculuk bağlamında zor olanı başarmışlar.
Konuda kumarbaz bir adamın hayatını izliyoruz. Fakat bunu direkt kamera önünde yaşanılan olay zinciriyle yaşamıyoruz. Yazarın olayları yazma şeklinde konuya dalıyoruz. Oyuncular olayları birer birer fütürist sahnede anlatıyor. Çocuk öyküsünü yetişkin öyküsüne uyarlarken Wes Anderson, öylesine delice bir iş gerçekleştiriyor ki; 42 dakika boyunca nefes almadan konuşan oyuncularla beraber oradan oraya savruluyorsunuz. Bunu mübalağa olsun diye söylemiyorum. Film başladığı anda konuşmalarla beraber art arda sahneler başlıyor. Es vermeden geçişler yapılıyor ve 42 dakika sonunda “film neden bitti?” diye kendinize soruyorsunuz.
Özetle, zengin bir adam olan Henry Sugar’ın en büyük tutkusu kumar oynamaktır. Henry bir gün gözleri dikili olduğu halde görebilen bir adam hakkında bir hikaye okur. Okuduklarından etkilenen Henry, adamın görmesini sağlayan yöntemi dener ve bu yöntem ile kurmar oynamaya başlar. En başta kişisel hırsı ile hareket eden Henry, daha sonra kazandığı paralarla sosyal sorumluluk adına çığır açan bir işe girişir.
Henry rolünde Benedict Cumberbatch ile Dev Patel ikilisinin ayrı mekan dilimlerinde yarattığı komedi filmin büyüsünü arttırmış. Şöyle söyleyeyim, filmde olaylar kimin adına ilerlerse filmi o anlatmaya başlıyor. Anlatım bittiği yerde, diğer karakter olayları aktarmaya devam ediyor. Her bir karakterin söylemi birbirine karışmıyor ve zaman/mekan algısı muhteşem bütünlükle ilerliyor. Ralph Fiennes’ın Roald Dahl rolü konunun anlamlaşması adına büyük bir anahtar. Hint felsefesine gönderme yapan ironilerle, Londra hayatının kumara, yani şansa endeksli gösterilmesi Wes Anderson’ ın İngiliz toplumuna yaptığı sistemli eleştiri sayılır.
“The Wonderful Story of Henry Sugar – Şeker Henry’nin İnanılmaz Öyküsü” gerçekten inanılmaz bir film. Sinemanın şartları her ne kadar filmi süresinden dolayı ‘kısa’ kategorisine koymuş olsa da, bu yapım ileride ortaya çıkacak bir çok projeye ilham olacak.
yasam.kaya@gmail.com
