2023 Cannes Film Festivali’nde dünya prömiyerini yaptıktan sonra Fransa’da seyircisi karşısına çıkan, daha sonra yavaş yavaş dünyada prömiyer yapan ‘Jeanne du Barry’, Türkiye’de de 8 aralık tarihi ile vizyona girdi. Muhteşem oyuncu Maïwenn’ in yönetmenliğini üstlendiği ve başrolleri Johnny Depp ile paylaştığı bu filmde sarsıcı bir tarih öyküsü anlatılıyor. 1743’te yoksul bir terzi kadının evlilik dışı çocuğu olarak dünyaya geldikten sonra zekası ve güzelliğiyle sınıf atlamayı başararak Kral XV. Louis’in gözdesi hâline gelen bu kadın, tarihe de yön veren bir noktada duruyor. Maïwenn , Teddy Lussi-Modeste , Nicolas Livecchi üçlüsünün yazdığı senaryo, Fransız Devrimi’ nin birkaç adım öncesinde aristokrat soytarıların nasıl pislik içinde yaşadığını açık yüreklilikle beyazperdede gösteriyor.
Fransız oyuncu, yönetmen, senarist Maïwenn, İlk yönetmenlik deneyimini 2004 yapımı I Am An Actrice ile gerçekleştirdi. Affet Beni Le Besco’nun yazıp yönettiği ilk film olma özelliğini taşıyor. Sanatçının kariyerinde ‘Jeanne du Barry’ bambaşka noktada duruyor. İlk kez böylesi zor işe kalkışan genç oyuncu, oluşturduğu mükemmel kadrosuyla şaşırtıcı biçimde mükemmelliği yakalamış. Filmin genel eleştirisine geçmeden önce ‘Jeanne du Barry’ hakkında konuşmamız lazım. Kim bu kadın?
Tam adı Madam Cecilia Louise du Barry olan Jeanne du Barry, Kral XV. Louis’in son metresi ve Fransız Devrimi sırasında gerçekleşen isyan sırasında halkın öldürdüğü bir soyludur. Madam du Barry aslında sıradan bir Fransızdır. XV. Louis onu bir geçiş sırasında fark edip beğenmesiyle saraydan bir soyluyla evlendirip yanına aldırır. Daha sonra du Barry ile evlendirdiği kişiyi ülkenin uzak bir yere tayin edip, du Barry’i metresi yapar. Madam du Barry halktan, basit bir kadın olduğundan saray çevresi tarafından çok görgüsüz olarak görüldü. Fakat o kendisini kraliçe olarak görürdü. Sarayda kral ve yaveri hariç kimse onu sevmezdi. Fransız burjuva ahlakına göre her kralın bir metresi olabilirdi. Ancak ölüm döşeğine geldiğinde İncil üzerine yemin etmesi ve metresini saraydan uzaklaştırması gerekirdi. Kral öldüğünde saraydaki kimse du Barry’yi sevmediği için, saraydan atılarak kocasının yanına yollanır. Bu çarpıcı kadının hikayesi ise burada bitmez. Fransız Devrimi’nde açlıktan perişan halde saraya saldıran halk, cumhuriyet ordusunu da arkasına alarak, Du Barry gibi Fransa’ nın ahlak yoksunu bir çok burjuvasını idam edecektir.
Maïwenn, Jeanne du Barry karakterini irdelerken inceden inceye Fransızların devrim öncesindeki hayatını gözler önüne getiriyor. Yoksul halk fahişelik ve kölelik yaparak hayatta kalma mücadelesi verirken, Fransız asiller para bolluğunda, ahlak sisteminin çöktüğü bir yapıda hayatlarına devam ediyor. Çok zeki olduğu için önüne gelen her engeli bir bir aşan Jeanne du Barry, saray ahlaksızlarının içine kadar uzandığında hayattan bıkmış kralın yaşantısına farklı bir soluk sunar. Bu filmdeki kırılma noktasıdır. Kral, kızlarının ve çevresindeki akrabaların baskısına boyun eğmeden, sarayın tüm kurallarını altüst eden bu kadının yaptıklarını göz yumar. Kralın film içinde kadını delice sevdiğini anlarız. Yönetmen mükemmel bir başarı yakalıyor bu görüntülerde. Gerçeğin tam merkezinde ama aşkın romantik sarhoşluğu içinde bir saray psikolojisi izliyoruz.
Kral XV. Louis rolünde Johnny Depp çarpıcı bir karakter canlandırması gerçekleştiriyor. Fransız kralının gelgitler içindeki ruh halini aktarırken, bir yandan devrime savrulan Fransa’dan kopuk hayat yaşayan bir insanın çaresizliğine tanık oluyoruz. Maïwenn, Jeanne du Barry’ i abartmadan, olağan biçimde, doğal oyunculukla oynamış. Cannes Film Festivali’nde nasıl ödül alamadı, gerçekten hayretler içindeyim. Filmin ilk dakikasından son dakikasına kadar performansından ödün vermeden rolünü tamamlayan Maïwenn, Johnny Depp ile yakaladığı harika uyum ile dünya sinema tarihine geçecek bir filme imza atmış.
Filmde Fransa’ nın dönemsel görüntüleri kusursuz şekilde konunun içine aktarılmış. Kostüm ve sahne tasarımında öylesine keskin bir başarı var ki, her bir sahnede yönetmen size konuyu tüm çıplaklığıyla sunuyor. Görüntü kalitesindeki başarı, yönetmenin filmdeki önünü açan en önemli ayrıntı. Maïwenn, senaryo, yönetim ve oyunculuk anlamında harikalar yaratmış.
Filme Puanım 10/8
yasam.kaya@gmail.com
