“Nurdan Gürbilek / Sessizin Payı” Metis Yayınları’ndan 20 Şubatta Tüm Kitapçılarda

Yayına Hazırlayan: Müge Gürsoy Sökmen

Kitabın Baskıları:

1. Basım: Şubat 2015

Kavramlara edebiyatın içinden bakan denemelerden oluşuyor Sessizin Payı. “Adalet”i Dostoyevski’nin, “vicdan”ı Tolstoy’un, “merhamet”i Orhan Kemal’in, “utanç”ı J. M. Coetzee’nin, son yılların vazgeçilmez “kutuplaşma”sını Peyami Safa’nın penceresinden okuyan denemeler. Edebiyat yapıtlarıyla “dışarısı” arasında sert geçişlerle ilerleyen, kitap sayfalarıyla şehrin sokakları, duruşma salonları, tarihin yıkıntıları arasında gidip gelen yazılar.

İki sorunun cevabını arıyor Gürbilek. Birincisi: Sessizin – henüz konuşmayanın, konuşma imkânı olmayanın, artık konuşamayacak olanın– el konulmuş payını geri alabilir mi yazı? İkincisi: Yazarlar konuşamayanlar adına da konuştuklarına inanmak ister. Ama yazının da bir sessizi vardır. Sessizin payına bu kez kendisi el koymadan var olabilir mi yazı?

İÇİNDEKİLER

Giriş:
Manzara ve Patikalar
Suç ve Ceza
Raskolnikov, Klaus Barbie, Kenan Evren
Yanlış Hayat
Tolstoy’un Vicdanı
Yoksulluk Lekesi
Orhan Kemal’in Çocukları
Fatih-Harbiye, Son Durak
Büyük Yarılma
Orpheus Çıkmazı
Yazı Neyi Kurtarır?

OKUMA PARÇASI
Giriş bölümünden…

Walter Benjamin Tek Yön’deki bir fragmanında, yürünerek katedilen yolun, uçaktan seyredileninkinden farklı bir gücü olduğunu söyler. Uçaktan bakan aşağıda geniş bir manzara, alabildiğine uzanan bir düzlük görür: Yol düzlüğün içinde, çevresindeki araziyle aynı yasaların buyruğunda ilerliyordur. “Sadece yolu yürüyerek kateden kişi,” der Benjamin, “yolun neye hükmettiğini öğrenebilir.” Yolun “uçaktan yayılmış bir düzlük gibi görünen manzaradan nasıl yeni mesafeler, görüş alanları, açıklıklar, menziller” çıkardığını görebilir.1 Bir metni okuyanla metni kopyalayan arasındaki fark da buna benziyordur: Metni okuyan “hayallere dalmış zihninin özgür uçuşu”nu izlerken, kopyalayan metnin buyruğuna girer. Metnin iç dünyasının “gittikçe sıklaşan ormanı”nda açacağı yolu da ancak o zaman keşfedecektir.

metis