Türkiye Sineması’nda zamanla ayrılmaz ikili olan Ahmet Kural ve Murat Cemcir ”İşler Güçler “ dizisinden sonra beraber “Düğün Dernek” filminde de rol aldı, ardından geliştirdikleri projelerle adlarını sinema alanına kazımayı başaran oyuncular, Selçuk Aydemir’ in yazıp yönettiği Baba Parası filmiyle bu birlikteliklerini 2020 yılına taşımış durumdalar. Hollywood sektöründe özellikle Adam Sandler ve Rob Schneider birlikteliğine benzeyen yapısıyla Kural ve Cemcir birlikteliğinden doğan projeler komedi unsurlarını derinlemesine seyircisinin beynine kazımayı başarıyor. Baba Parası filminde komediyi farklı pencereden gören her iki oyuncu; ülkenin büyük karakter oyuncularından Devrim Yakut ve Rasim Öztekin’ le birlikte soluksuz bir komediyi beyazperdeye aktarabilmiş. Kadronun bir diğer ismi ise genç oyuncu Yağmur Tanrısevsin.
Baba Parası durum komedisi olmaktan çok olay komedisi şeklinde, bütünsel olarak aksiyona dayalı bir ekip çalışması. Filmi ekip çalışması diye adlandırmamın en önemli etkeni, Çalgı Çengi, İşler Güçler, Kardeş Payı ve Düğün Dernek filmlerinde ikilinin yine birlikte çalıştığı yönetmen-senarist Selçuk Aydemir’ in ekip ruhuna olan inancı! Özellikle rollerin karakter oyunculuğu bağlamında öne çıkarılıyor oluşu, Türkiye Sineması’nda son dönemde başrolün öne çıkma algısını yerle yeksan ediyor. Murat Cemcir’ in rol yaratmadaki ustalığı ve Ahmet Kural’ ın komedi yaratımındaki yeteneği açısından olayların gidişatına baktığımız zaman, ortaya çıkan sonucun ne denli önemli olduğunu algılarız. Filmdeki sekanslar yönetmenin sanatsal tercihini sergiliyor. Filmin hemen giriş sahnesindeki köşkün görüntüsü, gölgelerle oynanan teatral oyunlar, senaryodaki ciddi heyecanı yüzümüze yüzümüze vurmuş.
Milyar dolarlık serveti ile ülkenin en zengin insanının gayri meşru çocukları, babalarının ölümünün ardından mirasın peşine düşerler. Hayat tarzı olarak birbirlerine hiç benzemeyen kardeşler, yasal varis olmalarına rağmen, mirasın tamamına babalarının kasanın şifresini bulduklarında sahip olacaktır. Ama sadece şifreyi bulan kişi servetin tamamını alacaktır. Babaları kendisi gibi kardeşlerin de birbirleri arkasından iş çevirmelerini, yalan söyleyip, dolandırıcı olmalarını ister. Hatta bunu hologram kullanarak kasanın içinde bulunduğu odadan herkese mesaj olarak iletir. Sonrasında gelişen bu olayların içine, adamın kayınbiraderi ve eski eşi de dahil olunca ortaya farklı, bambaşka bir komedi çıkar.
Konuda dikkatimi çeken iki önemli nokta var. Birincisi; paranın peşinde koşarken mezarlıkta mezar görevlisini ikna etme sahnesinde, her bir karakter kendi yeteneğini kullanarak adeta karakter gösterisi sergilemiş. Burayı yönetmen uzun tutuyor, ama insanın karakterlere sempati ile baktığı önemli bir sahne. İkincisi; şifre bulunduktan sonra servetin kasada olmadığına ikna olan kardeşlerin odayı terk etmesi sonrası tek bir kardeşin odadan ayrılmayarak, gerçeği değiştirme bölümü. Bu sahneden sonra anlıyoruz ki, insanlar içlerinde bir yerde sevgiye karşı inançlarını kaybetmemişler. Filmin tamamı karakterlerin uyumu ve gücü üzerinden ilerliyor. Murat Cemcir’ in oynadığı iki farklı karakter öylesine etkileyici ki, Nuri Bilge Ceylan’ ın Ahlat Ağacı filminden sonra bu filmle birlikte oyunculuğu ustalık dönemine doğru tırmanışa geçmiş diyebiliriz. Ahmet Kural’ ın Kıbrıs şivesi ve kadın karakterde oluşturduğu komedi bütünlüğü inanılmaz. Devrim Yakut’u tiyatro sahnesinden çok iyi bilirim. Ölen milyarderin eski eşini oynarken oynadığı rolün kaypak yapısını mükemmel analizlerle sergiliyor. Mezarlığın girişinde tüm karakterlere kendisini ikna etmek için çabaladığı sahne gözlerimin önünden gitmiyor. Komedinin olgunlaşması Yakut’un yoğun çabası ile gerçekleşmiş. Rasim Öztekin ve Yağmur Tanrısevsin ise projeye renk katan oyuncular.
Baba Parası, genç senarist ve yönetmen Selçuk Aydemir’ in keskin zekasından çıkan sıradışı bir komedi. Sinemada son dönemde, karakter oyunculuğuna dayalı salt ‘komedi’ diyebileceğimiz projeler olmadığı için, bu filmin kült film olacağından kuşkum yok. Zaten filmin sonunda projenin ucu açık bırakılmış, kesinlikle konunun ikincisini beyazperdede göreceğiz!
yasam.kaya@gmail.com