ADEN (2018): “Eski Ahit Yeni Dünyada Yaşıyor! / YAŞAM KAYA

Barış Atay’ ın yönettiği ikinci uzun metraj film olan ADEN, 34. Varşova Film Festivali’nde prömiyer yaptıktan sonra 38. İstanbul Film Festivali ile 26. Adana Altın Koza Film Festivali’nde seyircisi ile buluştu. Filmin ülke geneline gösterimi ise MUBI kanalıyla yeni gerçekleşiyor. Onur Orhan’ ın kaleminden çıkan senaryo; eski western filmlerinden kalma bir hava ile geçmişin derinliklerinden çıkıp gelen mistik olaylar zinciri içinde, günümüz dünyasının görüntüsünü açıkça ortaya koymuş. Onur Orhan’ ı tiyatro oyunlarından tanırım; değerli bir kalemdir, yazarın Barış Atay ile birlikteliği ise hep keskin projelerle oluyor. ‘Cennet Bahçesi’ anlamına gelen Aden’de; Funda Eryiğit, Sermet Yeşil, Onur Ünsal, Cemalettin Çekmece ve Caner Erdem rol almış.

Konuyu irdelerken Onur Orhan’ ın filmde ilham aldığı kaynaklara hep birlikte bakmalıyız. Mesela Eski Ahit’ in Avram’a Çağrı adlı 12. bölümünden yola çıkarak İbrahim’ in güzel karısı ile Mısır’a yaptığı yolculuğun bir benzerini bize gösteren Orhan, bir başka karede ise kardeşleri tarafından kuyuya atılan Yusuf’ un hikayesinden esinlenmelerle konudaki başka bir bölüme giriş yapıyor. Artı bunun yanında yazdığı tüm karkterlerin adını tersten okuduğumuzda Eski Ahit’teki İbrahim ve Yusuf’ un hikayesinde yer alan isimleri okuyoruz. Habil ve Kabil efsanesi de filmde kendisine yer bulmuş. Kubrick’ in filmlerine koyduğu şifreler gibi, Aden filminin içine yerleştirilen şifreler, hem mitolojik olarak tarihsel bir durumu gözler önüne seriyor, hem de günümüz mülteci sorununu tarihsel mit’le birleştiriyor.

Bokaj – Yakup, Fesoj – Yusuf, Niac – Kabil, Marba – İbrahim, Aras – Sara. Peki bu isimlerin dinsel mitteki ve bu filmdeki anlamı nedir? Hemen bakalım. Ülkesindeki savaştan kaçan Marba ile Aras girdikleri ülkede, iki kardeşin yaşadığı bir eve sığınır. Marba, Hz. İbrahim’ in öyküsünde olduğu gibi, karısına sorarlarsa “Marba’ nın kız kardeşiyim” diyeceksin, der. Aynen İbrahim’ in Mısır’da karısına söylettiği gibi. Firavun, İbrahim’ in karısına sahip olurken İbrahim sessiz kalır. Fimde Niac, Marba’ nın karısına sahip olurken Marba da duruma karışmıyor. Güzel karısı yüzünden ölmek istemeyen Marba, karısını evine girdiği erkeklere istemeden de olsa sunar. Fakat iki kardeşin psikopatça yaşadığı hayata dahil olan karı-koca, Yusuf’ un hikayesine benzeyen Fesoj ile tanışınca olaylar bambaşka noktaya doğru ilerler. Ve filmin sonu şaşırtıcı finalle biter.

Barış Atay, 1962 yapımı Tarkovski’ nin Ivan’s Childhood filmindeki kuyu sahnesine benzer sahne ile Yusuf hikayesine girerken; Bergman’ ın teatral tarzına yakın sahne ve diyalog görüntüleriyle Aden filminde çok çok önemli çıkışlar yakalıyor. Aden, belirsiz bir mekanda geçtiği için, dinsel mitoloji ile bağ kurmakta zorlanmıyoruz. Onur Orhan’ ın Eski Ahit’le kurduğu başarılı bağı Barış Atay günümüz dünyasının tam merkezine oturtuyor. Atay, oyunculardan aldığı güçle, teatral diyalogları filmin içine akıcı boyutta yerleştirmiş. Zaten konuda rol alan tüm oyuncuları tiyatro sahnesinde izlemiş bir eleştirmen olarak, Funda Eryiğit’ in Aras karakterinde yarattığı devrimi hayranlıkla izlediğimi söylemeliyim. Cemalettin Çekmece’ nin Niac karakterinde sağ gösterip sol vuran şaşırtıcı dönüşümü, filmin nirengi noktası oluyor. Sermet Yeşil’ in Bokaj ile Yusuf hikayesini net olarak göstermesi, ayrıca Habil ile Kabil mitine göndermelerdeki başarılı duruşu son derece iyi! Caner Erdem’in yaşamak için tüm değerlerini yok sayan Marba’ya katkısı ise ibrahim’ in anlatısını anlamamız açısından mühim! Fesoj rolünde Onur Ünsal, ‘karakter oyuncusu’ özelliğini derinlemesine kullanıyor. Yusuf mitindeki olayları Ünsal’ ın olduğu bölümlerde net olarak gördük, izledik.

“Barış Atay’ ın sinemadaki müthiş çıkışı” olarak adlandırdığım ‘Aden’, Eski Ahit’ in kıyısında gezerken, günümüz mülteci problemine dikkat çekerek etkileyici bir projeye dönüşmüş! Ayrıca filmin cenneti andıran eşsiz görüntüleri ise hepimizi tarihsel mitlerin içine hızlıca çekiyor. 

Filme puanım (10/8)

yasam.kaya@gmail.com