İlk filmi “In Bruges” ile sükse yapan İrlanda asıllı İngiliz yazar, yönetmen Martin McDonagh, “Three Billboards Outside Ebbing, Missouri / Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri” ile 2017’nin en çok övgü toplayan filmlerinden birine imza atmıştı. Film, Altın Küre ve Oscar 2018’de ciddi bir sıçrayış gösterdi ve bir çok dalda ödül aldı. Şimdi ise yeni filmi The Banshees of Inisherin’in ile Academy (Oscar) 2023’te 9 dalda adaylık almayı başardı. Kendisini yakınen tanıdığım, arkadaşım Martin bu filminde Brendan Gleeson ve Colin Farrell ile çalışmış. Martin’in daha önce “Leenane’in Güzellik Kraliçesi”, “Inishmore’lu Yüzbaşı”, “Inishmaan’ın Sakatı” ve “Yalnız Batı” gibi tiyatro oyunlarını Türkiye sahnelerinde izledik. Ve yazarın bugüne kadar tüm projelerini hem İngiltere’de hem de Türkiye’de yazmış bulunuyorum.
The Banshees of Inisherin, Martin McDonagh tarafından yönetilen, yazılan ve ortak yapımcılığını üstlenen 2022 yapımı bir kara komedi filmidir. İrlanda’nın batı kıyısındaki uzak bir adada geçen film, Colin Farrell ve Brendan Gleeson’ı, ilişkilerini aniden bitirdiğinde kendilerini çıkmazda bulan ve her ikisi için de endişe verici sonuçlar doğuran iki ömür boyu arkadaş olarak canlandırıyor; Kerry Condon ve Barry Keoghan da diğer başroller. Daha önce McDonagh’ın ilk yönetmenlik denemesi In Bruges’de (2008) birlikte çalışan yönetmen, Farrell ve Gleeson’ı yeniden bir araya getiriyor.
Film 1920’lerde İrlanda’da, iç savaş sırasında Inisherin adlı ücra bir adada geçiyor. Colm, bir gün, durup dururken en yakın arkadaşı Pádraic’e “Artık senden hoşlanmıyorum işte” deyiveriyor ve arkadaşlıklarını sonlandırıyor. Basit görünen bu durum, ikilinin yaşadığı küçük kasabayı en derinlerine kadar sarsıyor. Aynı anda hem komik hem sert, hem trajik hem de dokunaklı The Banshees of Inisherin, erkekler arası dostluğun ve kardeş kavgalarının şaşırtıcı bir portresini çizmiş.
Martin, yazdığı ve yönettiği The Banshees of Inisherin filminde psikolojinin bütün temel unsurlarını tarihsel bir trajedinin içinde kullanıyor. 28 Haziran 1922 – 24 Mayıs 1923 tarihleri arasında İrlanda Bağımsızlık Savaşı’nın içinde geçen konu, Birleşik Krallık’tan bağımsız ancak Britanya İmparatorluğu’nun bir parçası olan Serbest İrlanda Devleti’nin kurulmasına eşlik eden anları izleyene aktararak insan psikolojisine eğilmiş. Inisherin Adası’nda, savaşın sesi eşliğinde kendi dünyalarını yaşayan bir grup insanın traji komik öyküsü, günümüz insanının yalnızlık olgusuyla eş değer biçimde sunuluyor.
Adada insanların tuhaf davranışları vardır. Belkide adanın psikolojik olarak kendisi ile mutlu tek insanı olan Pádraic, bu insanların arasında tüm huzurlu dünyasını kaybeder. Pádraic’in kardeşi Siobhán bir gün durup dururken kendi hayatının anlamını bulmak için adayı terk eder. Pádraic hayatının en önemli parçası olan yakın arkadaşı Colm tarafından dışlanmıştır. Colm’un ağır depresyon sorunu sebebiyle bozulan bu dostluk konunun ana merkezini oluşturur. Pádraic, Colm ile küslüğü sonlandırmak için elinden gelen tüm çabayı sergiler. Bu arada Pádraic’in diğer yakın arkadaşı Dominic intihar etmiştir. Mutsuzluğun adeta bulaşıcı bir hastalık olduğu adada, Pádraic için en sadık dostu artık yanından ayırmadığı eşeğidir. Fakat majör depresyon geçiren Colm’un akıl sınırlarını zorlayan hareketi yüzünden, aslında istemeden eşek hayatını kaybeder. Sonrasında ise mutsuzluk çemberi içinde kalan Pádraic’in eski dostundan intikam almak için çırpınışlarını görürüz.
Martin’in olağanüstü doğa görüntüleri eşliğinde sunduğu filminde şifreler de mevcut. Mesela, Colm deniz kenarında köpeği ile mutsuz biçimde yaşarken, savaşa yakın noktada durduğu için akıl sağlığını yitirmiş kişi olarak sunulmuş. Pádraic’in kız kardeşi Siobhán daha dağlık alanda kaldığı için, hayatının anlamını bulmak için denize, yeniye açılıyor. Martin, “Aran Adaları Üçlemesi”nin oyunlarında da bu adayı ‘kara komedi’ biçiminde kullanmıştı. İnishmaan’ın Sakatı, İnishmorelu Yüzbasi ve İnisheer’in Ölüm Perileri ile konu paralellik gösteriyor. İnsan psikolojisini muhteşem biçimde kullanan Martin, The Banshees of Inisherin filminde mucizeler yaratmış,
Colin Farrell (Pádraic) ve Brendan Gleeson (Colm) ikilisi, komik, karanlık ve korku dolu dostluk ilişkisini sunarken, karakterlerinin doğasına uygun biçimde insanı olaylara bağlayan algılar oluşturmuş. Psikolojik hastalığın bulaşıcı yapısını net ifadelerle aktaran Colin Farrell filmde insanı derinden etkileyen karakter çözümlemesi yapıyor. Martin, iki muhteşem karakter oyuncusu ile çalışırken, oyuncularla geçmişten getirdiği bağlarını filminde sonuna kadar kullanıyor. Siz filmin konusunu şiir gibi okurken, dönemin ağır travmatik psikolojisi içerisinde oradan oraya savruluyorsunuz.
The Banshees of Inisherin filmi için puanım 10 üzerinden 9!
yasam.kaya@gmail.com