Boston ve Sanat ilişkilerinde önce  genç bir teknik adama teşekkürüm var.

Türkiye’den uzakta olduğum  uzun  süre içinde,  Boston( USA)da tüm sanat olaylarını yakından takip etme şansını yoğun şekilde  yakaladım.Bu şans aynı zamanda bana Ankara ,İstanbul ve Boston şehirlerini  kıyas etme imkanını  da sağlamıştır.

Sanat olaylarını takip ederken, sanat okullarına da bu süre içinde  gitme ,konuşma ve inceleme şansını   kendi  imkanlarımla  yine kendim yaratırken,Sinema,Tiyatro.Bale,Opera,Sergi ve Müzeye gitme ya da katılımlarını gerçekleştirmemde  olduğu gibi Boston (Tiyatro,Müzik, Dans)Konservatuarına gitmem, konuşma yapmam ve yıllardır arzuladığım soruları ilgililere sorabilmem hususunda büyük bir hassasiyetle  tüm ilişkileri görünmeyen bir maharetle işin mutfağında gerçekleştiren  çok mütevazi ,  çok başarılı şimdilik Boston da  çalışma hayatını sürdüren  bir teknik adam Elektrik Elektronik Mühendisi Fazıl Can Balkaya desteği ile gerçekleştirme şansım olmuştur.

Kendisine bu satırlarda özellikle kendi  alan dışı çalışmalarda gösterdiği olumlu tavır , yapıcılığı,önceliği ve insan ilişkilerinde gösterdiği  özenli performansı için  teşekkür etmek adeta benim için  bir yürek işi olmuştur.Ben de bu yürekliliği göstererek  kendisinin  sanat’a olumlu katkısını da  düşünerek buradan yine  kendisinin istememesine rağmen   teşekkür  etmek istiyorum. Ve de teşekkürümü  iletiyorum.

Akademik hayatımda önemli bir çalışma olan ‘Doktor’a çalışmamı sinema alanında yapmam beni daima sinema konusunda hassas ve dikkatli yapmıştır.Bu nedenle Çağan IRMAK filmi de yukarıda belirttiğim gibi kolayca beni yolumdan çevirebilmiştir.

Tiyatro lisans,Y.lisans öğretim çalışmalarımda saygı ile andığım Prof.Dr.Metin AND isteği ile doktor’a çalışmam sinema alanında olmuştur .Gelecek de Sayın AND’ın  Tiyatro Kürsüsüne açılmasını düşündüğü Sinema Bölümü için yapmaya çalışılan bir örnek adım olarak başlamış ve  bu anlamda ilk öğrenci oluşum da böyle  gerçekleşmiştir..Saygı ile yine andığım Sn. Suha ARIN,Prof. Dr.Ünsal OSKAY ile lisans döneminde sinema ders hocam Prof.Dr.Alim ŞeriF ONARAN da bu konuda destek vererek bu alanda öğrenci olmamı istemişlerdir.Tiyatro  da   akademik hayatı   sinema  ile de   destekleyen ilk öğrenci ve daha sonra  Akademisyen olarak her zaman gurur duymuşumdur.

Çağan IRMAK  filmi ‘Unutursam Fısılda ‘ Boston  dönüşüm ile   aynı zamanda filmin   vizyona girişinin de ilk günlerine rastlaması , filmi  Ankara da izleme mutluluğunu bana  yaşatmıştır.

Filmin konusu aslında son derece sıradan olup, Anadolu da bir  kasabasında  yaşıyan  bir ailenin  iki kızının veya  iki kız  kardeşin farklı özelliklerinin öne çıktığı yaşamlarında   yapabildikleri veya yapamadıklarının aşk ,başarı ve kardeşlik sevgisi üzerinden  lezzetli bir sos gibi  karıştırıp, yakmadan , hakettiği diriliği de kaybetmeden  müthiş bir ustanın ölçüleri ile  fırınında   pişirdiği  ,  ‘Bu gün olsa yine aynı şeyleri  yaparım’ tadının getirdiği  güzellik de,  iki kız kardeşin  kimliğinde farklı olanın    Çağan IRMAK’ın seyircisine farklı olmayanın da farkını  ulaştırdığı bu film   müthiş bir görsel  ikramdır.

Çağan Irmak ,Türk Sinemasının  yüzüncü yılında sinemamıza  büyük bir hediyeyi  sessizce   bırakmıştır. Sade sıradan konusunu yine aynı sadelik , doğallık içinde  düşünce  ve  duygusallığını  anlamlı  bir  görsel şölene çevirerek seyircisine  sunmuştur.

Oyuncular arası görsel ve duygusal dengelimde olduğu gibi  film içinde tüm eşleşmeler de aynı şekilde kurulmuştur.

Hümeyra- Farah Zeynep ABDULLAH  ,Işıl YÜCESOY-Gözde ÇIĞACI, Mehmet GÜNSUR-Kerem BÜRSİN  bu anlamda son derece  oyunculukların da  ve kurulan karşıtlıklarda  başarılı olmuş, Bu film kişilerinin kendi karşıtlıkları ile de ilk yarı ve ikinci yarıda anlamlı eşleşmeleri de sıradanlığa müsaade etmemiştir.

Abartıdan,kopukluktan ,gereksiz detaylardan arınmış,bu fısıltı öncesi  sevginin duygusallığında önce gözünüze ,yüreğinize ulaşmış  ardından  kulağınıza bir başka şekilde tekilden tümevarımla fısıldamış 2014 yılının en iyi  Çağan IRMAK   filmi olarak da IRMAK  imzasını  taşımıştır..

60’lı ve 70 ‘li yıllara ait bölümde  makyaj,kostüm,aksesuarlar  hatta davranış biçimleri olarak bile son derece doğru sınırlar film de çizilmiş,  seyirci günümüze aynı görsel  rahatlıkla  ulaştırılmıştır.

Kenan Doğulu çalışması müzikler son derece başarılı olarak filmi donatmış ,hastalığın bilindiği hatta belirtilerinin  güçlendiği (Hatice’den- Ayperi)yerler de   görüntüsel olarak acıma eyleminin yaratılmasından uzak tutulması da filmin bir diğer olumlu özelliği olarak karşımıza çıkmıştır.

1970  İzmir doğumlu  başarılı sinemacı bu filmde de gözlerimizden nemi  yine  eksik etmemiştir.

İşitsel anlamda filmde  fazla rahatsızlık vermeyen argo ötesi sözler  belli sıcaklığıda getirmiştir.   Geriye dönüşlerin bu güzel film için fazla olduğunun  sözünü ise hemen ötelemek istiyorum.

Yaptığımız ,başardığımız ve bedelini bir şekilde ödediğimiz ,bugün olsa yine yaparım diyebileceğimiz  ‘Fısıldamayı unuttuğunuz ‘ herşey için bir adım öne çıkarak ‘Unutursam ,Fısılda’demenin de  mutluluğuna tanık oluyorsunuz.…

 Çağan IRMAK   hatırlattığın teşekkür  için de ….bir  teşekkürüm var.…

 ‘”Hayat ! …………………… Teşekkür Ederim.’’